Çin merkezli firmalar teknoloji dünyasında emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Çin merkezli firmalar teknoloji dünyasında emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Peki kısa zamanda bu kadar hızlı büyümelerinin arkasındaki sır ne hiç düşündünüz mü? Çinli firmaların hızla büyümesinin ardındaki sır “Saldır ve büyü” tekniğinde yatıyor.
Çinlilerin kısa zaman önce kullanmaya başladığı bu teknik onları kısa zamanda dünya gündemine oturtmayı başardı. Bir örnek vermek gerekirse, agresif pazarlama teknikleriyle Huawei bir yılda %160 kara geçti. Lenovo, Asus ve OnePlus gibi Uzak Doğu markaları da teknoloji pazarında adını duyurmaya devam ediyor.
“Çinliler yıllarca kopya yaptılar ama bir süre sonra, Batı’da şirket satın almaya başladılar. Lenovo’nun Motorola’yı Google’dan satın almasını buna bir örnek gösterebiliriz. Bu arada dünyanın en büyük üçüncü akıllı telefon üreticisi sıralamasında yerler değişti. Motorola’yı satın alması sonrası, sıralamada Motorola’nın da sahip olduğu satış rakamlarını, kendi bünyesine katan Lenovo, Dünya’nın en büyük üçüncü akıllı telefon üreticisi olduğunu taze haber olarak aktaralım.
Konumuza dönecek olursak Çinli firmalar ardından araştırma ve geliştirme adına milyonlarca dolarlık yatırım yaptılar. Bugün ise yüksek kalitede, piyasa fiyatlarının altında teknolojik ürünler üretiyorlar. Çinli firmaların ürettiği bu ürünlerin bir kaçını sıralayalım:
Huawei’nin piyasaya sürdüğü akıllı telefonu Mate7’yi ele alalım. Burada güvenlik için parmak izi tanıma sistemini görüyoruz. 360 derece dönen özel sistemiyle, özellikle yazın elleriniz nemliyken bile kimliğinizi tespit edebiliyor.
Bir diğer firmaya göz atalım: Yine Çin firması, Pekin’in Kuzey’inden Lenovo. Marka, ürünlerini genelde metalden ve en fazla 12 milimetre kalınlığında yapıyor. Diz üstü bilgisayarın kapaklarını tutan dayanak noktası bir saatinkiyle aynı ve 800 farklı çelik ile alüminyumdan imal edilmiş. Böylece ürün turp gibi, dayanıklı.
Üçüncü ürün ise Asus. Marka, Tayvan firması Taipei’den geliyor. 7 inçlik tabletleri bulunuyor. Ama bir sırları var. Tabletin arkasına bir akıllı telefon yerleştiriliyor. Her iki aygıt da aynı sim kartla çalışıyor ve bu telefon bir aksesuar değil, her şeye sahip. Hatta kötü ışıkta iyi fotoğraf çekebilen bir kamerası bile var.”
Tabii burada Xiaomi firmasını da unutmamak gerekiyor. Herne kadar Dünyanın en büyük 3. akıllı telefon üreticisi sıralamasını Lenovo’ya kaptırmış olsada Xiaomi, kısa sürede üstün donanımlı cihazları ile teknoloji dünyasının parlayan yıldızı olmayı başardı. Ana fikri en düşük maliyetten en yüksek kar çıkartmak olan agresif pazarlama tekniğinin son yıllarda Türkiye’de de kullanılmaya başlandığını belirtmek gerekiyor.